şiddetli rüzgar

HistorySentences

Meanings of "şiddetli rüzgar" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

	Category	Turkish	English
General

1	General	şiddetli rüzgar	strong wind n.
The ship made slow progress against the strong wind. Gemi şiddetli rüzgara karşı yavaş ilerledi. More Sentences
2	General	şiddetli rüzgar	blast n.
And weary winter comin' fast and cozy here beneath the blast. Yorucu kış, şiddetli rüzgârla birlikte hızla ve rahat bir şekilde geliyor. More Sentences
3	General	şiddetli rüzgar	gale n.
4	General	şiddetli rüzgar	fresh breeze n.
Marine

5	Marine	şiddetli rüzgar	pirie n.
Literature

6	Literature	şiddetli rüzgar	whirlblast n.
Geography

7	Geography	şiddetli rüzgar	stm (storm) abrev.
Meteorology

8	Meteorology	şiddetli rüzgar	fresh breeze n.
9	Meteorology	şiddetli rüzgar	mackerel breeze n.
10	Meteorology	şiddetli rüzgar	williwaw n.

	Category	Turkish	English
General

1	General	şiddetli (rüzgar)	keen adj.
Suddenly, a keen wind blew through the windows. Birdenbire pencerelerden şiddetli bir rüzgâr esti. More Sentences
Common Usage

2	Common Usage	ani ve şiddetli rüzgar	squall n.
General

3	General	kısa süren şiddetli rüzgar	scud n.
4	General	şiddetli ve sert rüzgar	tempest n.
5	General	ani ve şiddetli rüzgar	drow n.
6	General	kum taşıyan şiddetli rüzgar	sandblast n.
7	General	ani ve şiddetli rüzgar	fret [obsolete] n.
8	General	(şiddetli rüzgar, kar) elektrik tellerini sarsmak	gallop v.
9	General	şiddetli (rüzgar)	rough adj.
10	General	şiddetli (rüzgar)	spanking adj.

11	General	şiddetli (rüzgar/darbe)	strong adj.
Phrasals

12	Phrasals	(organizasyonu, etkinliği) şiddetli rüzgar nedeniyle iptal etmek	wind off v.
Geography

13	Geography	sahra çölünden esen şiddetli ve sıcak rüzgar	samiel n.
Meteorology

14	Meteorology	şiddetli rüzgar veya zarın görüşü neredeyse sıfıra düşürdüğü hava durumu	whiteout n.
15	Meteorology	ani ve şiddetli rüzgar	windflaw n.
16	Meteorology	(fırtınadaki rüzgar) şiddetli ve gürültülü bir şekilde esmek	bluster v.
17	Meteorology	şiddetli (rüzgar, yağmur)	driving adj.